Sağlık Okuryazarlığı
Sağlık okuryazarlığı özellikle son yıllarda daha çok gündeme gelen ve önemi üzerine durulmaya başlayan bir kavram. Yapılan çalışmalar ülkemizde her 10 kişiden 7 sinin sağlık okuryazarlığının kısıtlı ya da yetersiz olduğunu göstermektedir.
Sağlığımızla ilgili herhangi bir yakınmamız olduğunda ya da sağlığımızı korumak adına nelere dikkat etmemiz konusunda, nasıl hareket edeceğimizi bilmek yani kısaca; sağlık okuryazarlığının önemi tartışılmaz.
Tıp Bilimi insanı biyopsikososyal bir varlık olarak ele alır ve tanı koymadan başlayıp, koruyucu ve tedavi edici süreçler bu çerçevede ele alınarak sağlığın kalitesinin yükseltilmesini ve iyileştirmeyi hedefler.
Tıp aynı zamanda çok dinamik bir bilim dalıdır. Bu alanda ki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sağlığın bozulmasına yol açan nedenlerin açığa çıkarılmasına artan katkısı sürerken aynı zamanda tanı süreçlerinin hızlanması erken tanı ve tedavi olanaklarını da geliştirir.
Bilginin yayılmasında en önemli katkıyı şüphesiz internet ortamı sağlamıştır. Bilgiye ulaşabilirliğin artmasının zihinlerde yarattığı karışıklık durumu da beraberinde kendini göstermiş, bu da insanlarda hep ihtiyaç duyduğu güven duygusunu olumsuz etkilemiştir.
Güven duygusu Hasta- Hekim ilişkisinin de olmazsa olmazıdır. Tıbbi gelişmelerin doğaldır ki en yakın takipçileri Hekimlerdir. Sağlığımızla ilgili en doğru bilgiyi de elbette ki onlardan edinmemiz en isabetli davranış olacaktır. “Önce zarar verme” ilkesini benimsemiş olarak mesleğini icra eden Hekimlere güven duygumuzu olumsuz etkileyecek bilgi kirliliğinden, kafa karışıklığından zihnimizi uzak tutarak, sağlığımızla ilgili bilimsel bilgiye dolayısı ile sağlığımızı koruyacak ya da iyileştirecek yöntemlere ulaşmamızın gecikmesine ya da engellenmesine izin vermemeliyiz.
Elbette ki bilgiye ulaşma kanallarını kullanarak sağlığımızla ilgili okur-yazarlığımızı geliştirmek önemli ve gereklidir. Ancak günlük mesleki pratiğimizde ki gözlemlerimizden ve yapılan araştırmalardan anlıyor ki, edindiğimiz ya da edinemediğimiz bilgilerden yola çıkarak kendimizle ilgili doğru davranışı yaşama geçirme konusunda zorlanabildiğimiz, yanılabildiğimiz durumlarla da sıkça karşılaşabilmekteyiz.
Sağlık okuryazarlığının gelişmesi çok yönlü faktörün etkisine bağlıdır. Sosyal, kültürel, eğitimsel ve yönetsel birçok faktörün birlikte etkileşim ve çalışmasını gerekli kılar. Bu bir süreç işi. Farkındalık arttıkça gelişmede artacaktır.
Ben burada daha çok bu sürecin bir ayağı olan sağlık hizmeti sunumundan yola çıkarak, sağlık hizmetine ihtiyaç duyduğumuzda nasıl hareket edilmeli ona vurgu yapmaya çalıştım.
Herhangi bir sağlık sorununda tedavi yanında, bilgi almak, yönlendirilmek için öncelikle aile hekimlerimize başvurmalıyız. Sağlığımızla ilgili tüm bilgilerimize, bizi takip eden, kontrolünde olduğumuz aile hekimimiz hakimdir ve onun yönlendirmesi ile sonraki adımlarımızı atmak en doğrusudur.
Sağlıkla kalın..
21.04.2021