Flört, Evlilik öncesi ve Evlilik sonrası olmak üzere Eş ilişkileri,
Akran, Arkadaşlık ilişkileri,
Anne-Baba Çocuk ilişkileri,
Çalışan-İşveren ilişkileri
Yukarıda saydığımız tüm ilişki biçimleri aslında toplumsal bir varlık olan insan yaşamının vazgeçilemez bir parçası olarak, onunla birlikte varlığını sürdüren olağan varoluş biçimleridir. Bu ilişkiler insanlık serüveninin devamına hizmet eden, insanın mutlu ve huzurlu bir yaşam sürme çabasının da belirleyicileridir. Her zaman iyiye, güzele ve doğruya yönelik motivasyonlar barındırarak başlayan bu ilişkilerde kişisel ve çevresel faktörlerle olumsuz etkilenmeler başlayabilir ve bu durum çatışmalar, kavgalar, şiddet davranışları yanında, uyum bozuklukları, gerilim tipi baş ağrısı, anksiyete ,depresyon ve cinsel işlev bozuklukları gibi ruhsal bozukluklara da yol açabilir. Bu da ilişkinin taraflarını ruhsal olarak yorar, yaşam kalitesini düşürür adeta yaşamı çekilmez hale getirebilir. İlişkinin tarafları kendi güçleri ve çabaları ile bu sorunun üstesinden gelemeyebilirler. Böyle bir yükle karşı karşıya olan her ilişkiye profesyonel yardım hakkı tanınmalı, büyük emekler ve fedakarlıklar ile oluşturulan ilişkiler kolayca hele de basit, çözülebilir sorunlara feda edilmemelidir.
Tedavide Eş/Çift Terapisi, Aile Terapisi,Bireysel Terapiler yanında gerekli durumlarda da ilaç tedavileri uygulanır